YASED Başkanı ve Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, Türkiye’nin Uluslararası Doğrudan Yatırım’dan aldığı paya ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. UDY’lerin Türkiye’nin üretimi ve istihdamı için çok önemli olduğuna dikkat çek Aksoy, YASED’e ilişkin şu bilgileri verdi:
“Kuruluşumuzun çatısı altında 33 farklı ülkeden 274 üyemiz var. Doğrudan yatırımların yüzde 85’inden fazlasını temsil ediyoruz. Bu şirketlerin Türkiye’ye yaptığı yatırım da 150 milyar doları geçmiş durumda. Üye şirketlerimiz 1,5 milyon kişiyi istihdam ediyor. Üye şirketlerimiz Türkiye’deki 85 bin şirketten tedarik gerçekleştiriyor. Doğrudan yatırımcının Türkiye’ye gelmesi çok önemli, üretim için, istihdam için.”
‘AVRUPA’NIN HALA CAZİBE MERKEZİYİZ’
Türkiye’nin 2023’ün 11 ayında gayrimenkul hariç 4.8 milyar dolarlık yatırım aldığını açıklayan Aksoy, 10 milyar dolarlık yatırım fırsatını ise kaçırdığını aktararak, şunları söyledi:
“2023 yılı istatistiklerine baktığımızda gayrimenkul yatırımlarının tüm pay içindeki oranı yüzde 36. Bu oran 2017’den itibaren yükseliş eğiliminde. Gayrimenkul harici ise 4.8 milyar dolar yatırım var. Bir önceki yıla göre yüzde 28 azalma olmuş. Ülkenin potansiyeline göre bu yatırım miktarı tabii ki az.
Biz geçen sene yaklaşık 10 milyar dolarlık bir yatırım fırsatını kaçırdık. Bu yatırımlar bize raki olan ülkelere gitti. Mısır’a giden, Fas’a giden, Romanya’ya giden, Macaristan’a giden yatırımlar var. Bizim YASED olarak hedefimiz Uluslararası Doğrudan Yatırım’ların dünyadaki payından yüzde 1,5 almak. Ancak bu potansiyelimizin altındayız. UDY’lerde özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin cazibe merkezi olma özelliğimizi koruyoruz. Bugün UYD’nin yüzde 59’u batılı ülkelerden geliyor.”
Oksijen TV’ye verdiği röportajda, Türkiye’nin doğrudan yatırımı artırması için atması gereken adımları da sıralayan YASED Başkanı Engin Aksoy sözlerini şöyle tamamladı:
“Sektörler bazında ekosisteme önem vermek, kamuyla birlikte uzun vadeli plan yapabilmek, çip üretimi ve teknolojik altyapı UDY’ler için çok önemli. UDY şirketleri yatırım yapacakları ülkelerde orta ve uzun vadede buradaki yatırım ortamı öngörülebilir mi, düzenleyici çerçeve öngörülebilir mi, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, uluslararası tedarik zincirlerine entegrasyon, yetişmiş insan kaynağı konusunda adımlar atılıyor mu gibi faktörleri dikkate alıyor. Jeopolitik gelişmeler tabii ki önemli ancak orta ve uzun vadede bunlara bakılıyor.
Biz 2024 için açıklanan OVP’yi olumlu bir sinyal olarak görüyoruz. Makroekonomik politikalarda atılacak adımları olumlu sinyaller olarak görüyoruz. Planlar güzel ama hepsinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Sadece para politikaları etkili olmuyor, mali politikalar ve yapısal reformlar da çok önemli. Bunları görmek istiyoruz 2024’de.”
(EKONOMİ SERVİSİ)
