Eğitim Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Gökyüzünde gizemli dairesel yapıları ortaya çıkardılar

Radyo astronomları, yeni nesil teleskoplarla gökyüzünde çıplak gözle görülemeyen gizemli dairesel yapıları keşfediyor. Avustralya’daki AASKAP ve Güney Afrika’daki MeerKAT teleskopları, daha önce hiç görülmemiş kadar soluk ve sıra dışı kozmik nesneleri gözler önüne seriyor.

Radyo Astronomisi ve Evrenin Güzelleşen Detayları

Radyo astronomisinde, bir nesnenin ne kadar kolay görülebildiğini belirleyen önemli bir ölçüt olan “yüzey parlaklığı”, MeerKAT ve ASKAP gibi teleskoplar sayesinde düşük yüzey parlaklığına sahip yeni evrenlerin keşfedilmesine olanak tanıyor. Güney Yarımküre’de bulunan bu teleskoplar, EMU (Evolutionary Map of the Universe) projesi ile bölgenin en detaylı radyo haritasını çıkarıyor.

Yapılan yeni gözlemler, yıldızların son evrelerine dair önemli ipuçları sunuyor. Örneğin, Kýklos ve WR16 gibi büyük yıldızlar, yakıtlarını tüketmeye başladıklarında oluşturdukları Wolf-Rayet yıldızlarının çevresindeki halkasal yapıları ortaya koyuyor. Bu yıldızlar, dış katmanlarını uzaya savurarak çevrelerinde simetrik gaz bulutları oluşturuyor.

Aynı şekilde, Stingray 1, Perun, Ancora ve Unicycle gibi nesneler de büyük yıldızların yaşadığı süpernova patlamalarına dair izler taşıyor. Bu patlamaların sonucunda oluşan şok dalgaları ise çevredeki maddeleri süpürerek genişleyen küresel yapılar meydana getiriyor.

ASKAP’ın en önemli keşiflerinden biri, Teleios adlı mükemmel dairesel bir süpernova kalıntısıdır. Bu nesne, çevresel etkilerden bağımsız kalarak kusursuz bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde Diprotodon adlı süpernova kalıntısı da Avustralya’nın tarih öncesi dev hayvanına gönderme yaparak adlandırıldı. Bu devasa nesnenin iç yapısının ASKAP tarafından incelenmesi, süpernova patlamalarının gelişimi hakkında önemli bilgiler sağlıyor.

ASKAP’ın gözlemleri, önceden bilinen bazı nesnelerin doğasını da yeniden yorumlamamıza yardımcı oluyor. Örneğin, Lagotis adı verilen bir nesne, önceden yalnızca bir yansıma bulutsusu olarak bilinen bir yapıyı iyonize hidrojen gazı içeren bir bölge olarak ortaya çıkarıyor. Bu yeni bulgular, yıldızların çevresindeki gaz bulutlarının etkileşimlerine dair yeni perspektifler sağlıyor.

Radyo teleskopları ayrıca galaksimiz dışındaki kozmik yapılar hakkında da bilgi veriyor. Radyo halkası galaksileri, optik ışıkta disk şeklinde görünse de radyo dalgalarında içlerinde boşluk bulunan halka benzeri yapılar sergiliyor. Bu fenomen, muhtemelen birçok süpernova patlamasının etkisiyle gazın dışarı itilmesi sonucunda meydana geliyor ancak tam olarak anlaşılamamıştır.

Ayrıca, Odd Radio Circles (ORC) adı verilen tamamen yeni bir nesne sınıfı da keşfedildi. Bu nesnelerden biri olan LMC-ORC, sadece radyo dalgalarında görülebiliyor ve kökeni hala belirsizliğini koruyor. ORC’lerin doğası hakkında daha fazla bilgi edinmek için ASKAP ve MeerKAT gibi teleskopların gelecekteki gözlemleri büyük önem taşıyor.

ASKAP ve MeerKAT, radyo astronomisinde bir kilometre taşı olup, gelecekte evrenin en soluk ve gizemli yapılarını keşfetmek amacıyla tasarlanmış olan Kare Kilometre Dizisi (SKA) teleskoplarının habercileri olarak kabul ediliyor. Şu anda EMU araştırmasının yalnızca yüzde 25’i tamamlanmış durumda ve geri kalan gözlemler tamamlandıkça, evren hakkındaki bilgilerimizi daha da genişletecek yeni keşiflere yol açacak.