İsrail’in nükleer programını ifşa eden Mordechai Vanunu kimdir?

“`html

İsrail Başbakanı Netanyahu: “İran’ın Silahlandırma Programının Kalbini Vurduk”

İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği önleyici saldırılar hakkında yaptığı açıklamada, “İran’ın silahlanma programının merkezine darbe vurduk” diyerek, ülkesinin hedeflerini duyurmuş oldu.

İran, nükleer programının tamamen barışçıl amaçlarla yürütüldüğünü savunsa da, İsrail uzun zamandır ülkeyi gizlice silah üretme girişiminde olmakla itham ediyor.

İsrail, nükleer silahlara sahip olduğu yönündeki iddialara ne yalan söylüyor ne de doğruluyor. Ancak, dünya genelinde İsrail’in nükleer silah kapasitesine sahip olduğu kabul ediliyor.

Bunun arkasında, geçmişte İsrail’in nükleer güç olma yolunda yürüttüğü gizli operasyonları ifşa eden bir isim bulunuyor.

Bu durum, onun yaklaşık yirmi yıl hapis cezasına çarptırılmasına neden oldu.

Ekim 1986 tarihinde yayınlanan Sunday Times makalesi, “İsrail’in nükleer cephaneliğinin sırları” başlığıyla, İngiliz gazeteciliğinin en büyük atlatmalarından biri olarak değerlendirilmektedir.

Kaynağı, İsrailli nükleer teknisyen Mordechai Vanunu’dur ve onun ifşaatları, ülkesinin nükleer kapasitesine ilişkin şüpheleri pekiştirerek, daha kapsamlı bir silah programı olduğuna dair işaretler sunmaktadır.

Vanunu, Kudüs’ün 150 km güneyinde, Necef Çölü’ndeki gizli Dimona nükleer araştırma merkezinde çalıştı.

Gazete, İsrail’in dünyanın altıncı nükleer gücü olduğunu ve yaklaşık 200 nükleer savaş başlığına sahip bulunduğunu bildirdi.

Sunday Times için araştırmacı gazetecilik yapan Peter Hounam, BBC’ye verdiği röportajda, “Endişeliydik, yorgunduk, orada bulunan çoğu kişi daha önce bu denli büyük bir haberi sunmamıştı” dedi.

Ancak, Sunday Times’ın haberi yayınlandığı gün, yani 5 Ekim’de, haberin kaynağı olan kişi kayboldu.

Vatan Haini mi, İfşacı mı?

Hounam, Vanunu ile tanıştığında, onun görünümüne ve tavırlarına şaşırdığını belirtti. “Vanunu’yu orada gördüğümde – ufak tefek, biraz saçları dökülmüş, kendine güveni az, rahat giyinmiş – kesinlikle bir nükleer bilim insanı profiline uymuyordu” diye ekledi.

1985’in sonlarında, Vanunu, İsrail’in Filistinlilere yönelik muamelelerinden ve nükleer silah geliştirmesinden ötürü hayal kırıklığına uğrayarak işinden ayrılmaya ve Asya’yı dolaşmaya karar verdi.

Gizli nükleer tesisle ilgili olarak, silah üretimi için radyoaktif madde çıkarım cihazları ve termonükleer cihazların modelleri hakkında fotoğraflar elde etmek amacıyla iki rulo film de kullanmıştı.

Bu karar, onu önce Londra’ya ve Sunday Times’a, ardından Roma’ya, daha sonra ise Mossad’ın dikkatini çekmesine, ve en nihayetinde uzun bir hapis cezası almasına götürdü.

Hounam, “İlk başta film içermeyen bir fotoğraf makinesi soktu ve ardından çorabına bir film yerleştirerek belirli saatlerde gizlice fotoğraf çekmeye başladı” diyerek durumu anlattı.

Sunday Times editörleri, Hounam’dan Vanunu’yu Londra’ya geri getirmesini ve hikayesini daha detaylı anlatmasını talep ettiler.

Vanunu, korkmuş olsa da İngiltere’ye seyahat etmeyi kabul etti.

Sunday Times onu Londra dışında gizli bir otele yerleştirdi. Fakat bir süre sonra huzursuzluk hissetmeye başladı ve Londra’daki bir otelde kalmaya karar verdi. Ancak, olaylar beklenmedik bir hal aldı.

Hounam, o günleri şöyle hatırlıyor:

“O hafta sonu sokakta tanıştığı bir kadınla bir süre birlikte zaman geçirdi. Ben de ona, ‘Bu kişi olduğuna gerçekten emin misin?’ diye sorduğumda, endişeleri artıyordu.”

Londra’da bulunduğu süre boyunca Hounam, Vanunu’nun güvenliği için daha da kaygılanmaya başladı.

Son görüşmelerini hatırlıyor: “Bana, ‘Sadece birkaç günlüğüne İngiltere’nin kuzeyine gidiyorum. Merak etme’ dedi. Ben de ona, ‘Ne yaparsan yap, güvende olduğundan emin olabilmem için günde iki kez ara’ dedim.”

Bir ay sonra, İsrail hükümeti, Vanunu’nun gözaltına alındığını açıkladı.

Vatan haini olarak suçlanan Vanunu, bir bal tuzağı operasyonuna kurban gitmiş, bilinçsizce bir gemi aracılığıyla İsrail’e kaçırılmıştı.

İsrail’deki hapishanesinden nakli sırasında, Vanunu, kaçırılmasıyla ilgili bazı bilgileri el yazısıyla saklayarak aracın camına doğru göstermişti. Bu şekilde dışarıda bekleyen gazetecilere bilgi ulaştırmayı başardı.

Londra’da iken, turist süsü veren Cheryl Bentov isimli ABD doğumlu bir Mossad ajanı ile yakınlık kurmuştu. Bu kadın, onu 30 Eylül’de Roma’ya gitmeye ikna etti. Ancak vardığında bayıltıldı ve kaçırıldı.

Vanunu, Mart 1987’de vatana ihanet ve casusluk ile yargılandı ve 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste, uzun süre hücre hapsinde tutuldu.

Vanunu, hapiste kaydedilen röportajında, “Dünyaya neler olup bittiğini anlatmak istedim… Bu ihanet değil, İsrail’in politikasının aksine dünyayı bilgilendirmektir” şeklinde ifade etti.

21 Nisan 2004’te serbest bırakıldı ve o tarihten bu yana İsrail’den çıkmasına izin verilmedi. O zamandan beri farklı ihlallerden ötürü birkaç kez tekrar cezaevine konuldu.

Vanunu, 2009 yılında tekrar hapse girmeden önce “18 yıldır siz benden bir şey alamadınız, üç ayda da alamayacaksınız. Yazıklar olsun sana, İsrail!” diye haykırdı.

İsrail’in Nükleer Programı: Gizli Anlaşmaların Ardındaki Gerçekler

Vanunu’nun ifşaatlarına kadar, İsrail’in nükleer kapasitesi hakkında en yakın müttefikleri bile çok az bilgiye sahipti.

İsrail’in nükleer programına 1948’de İsrail Devleti’nin kuruluşundan kısa bir süre sonra başlandığı düşünülmekte.

İsrail, 1960’larda nükleer silah malzemeleri üretmeye başladığı iddia edilen Dimona tesisi için Fransa ile gizli bir anlaşma yapmıştı.

İsrail, yıllarca bu tesisi bir tekstil fabrikası olarak tanıttı.

Amerikalı müfettişler, 1960’larda burayı defalarca ziyaret etmiş, ancak asansör boşluklarının ve girişlerin tuğlalarla kapatılması nedeniyle yer altı katlarının varlığından haberdar olmadıkları belirtilmiştir.

Washington merkezli Silah Kontrolü ve Silahların Yayılmasını Önleme Merkezi, İsrail’in şu anda yaklaşık 90 nükleer savaş başlığına sahip olduğunu tahmin etmektedir.

Buna rağmen, İsrail resmi bir açıklama yapmamakta ve İsrailli liderler yıllardır “İsrail, Ortadoğu’ya nükleer silahı getiren ilk ülke olmayacaktır” açıklamasında bulunmaktadırlar.

1970’ten bu yana, 191 ülke, nükleer silahların yayılmasını önlemek ve silahsızlanmayı teşvik etmek amacıyla Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na (NPT) katılmıştır.

Bu anlaşma, 1967’de yürürlüğe girdiğinde, ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin’in nükleer patlayıcı cihaz ürettikleri ve test ettikleri için bu devletlerin silah bulundurmasına izin verilmektedir.

İsrail ise bu anlaşmayı imzalamamıştır.

Vanunu, İsrail’de geniş ölçüde bir vatan haini olarak görülse de, onu “barış kahramanı” olarak nitelendiren destekçileri 2004’te serbest bırakılmasını kutlamıştır.

Serbest bırakıldıktan sonra BBC’ye verdiği ilk röportajda, pişmanlık duymadığını belirtti.

“Benim yaptığım, gizli kapaklı olayların ne olduğuna dünyayı bilgilendirmekti. ‘İsrail’i yok etmeliyiz’ demedim. Olasılıklara bakın ve kararınızı verin dedim.” şeklinde ifade etti.

“`

Related Posts

Muhammed Yakut’un genelevde öldüğü ortaya çıktı

Muhammed Yaku’un Almanya’da gittiği sauna-genelevde ‘ani kalp krizi’ geçirerek öldüğü ortaya çıktı. Yakut’un ölümünü beraber olduğu kadının haber verdiği ileri sürüldü,

Ömer Çelik’te CHP’ye sert kınama: Hadlerini hatırlatacağımızdan kimse kuşku duymasın

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP yöneticilerine sert çıktı. Çelik ” Bütün siyasi varlığımızla Cumhurbaşkanımıza dönük hadsiz bir dil kullananların karşısında duracağımızdan ve bunlara hadlerini hatırlatacağımızdan kimse kuşku duymasın” dedi.

Ülke şokta! Muhalefet lideri bir araca bindirilip zorla kaçırıldı

Mozambik’te siyaset sahnesi sarsıcı bir gelişmeyle gündeme oturdu. Demokratik Devrim Partisi’nin lideri Vitano Singano, kimliği belirsiz 6 kişi tarafından silah zoruyla bir araca bindirilerek kaçırıldı. Olayın üzerinden iki gün geçmesine rağmen Singano’dan hâlâ haber alınamıyor.

Trump ve Zelenski görüştü

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin baş danışmanı Andriy Yermak, ABD Başkanı Donald Trump ile Zelenski arasında görüşme gerçekleştiğini duyurdu.

Mezuniyet töreninde diplomasını yırtmıştı: Doruk Dörücü serbest

Boğaziçi Üniversitesi mezuniyet töreninde diplomasını yırtan CHP Gençlik Kolları üyesi Doruk Dörücü adliyeye sevk edildi. Doruk Dörücü serbest bırakıldı.

Yıldız futbolcu kazada öldü!

İngiltere Premier Lig takımlarından Liverpool’un Portekizli yıldızı Diogo Jota ve futbolcu kardeşi Andre Jota, İspanya’nın Zamora şehrinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetti.